sürücünün

SÜRÜCÜNÜN LEVHAYA AYKIRI DAVRANMASI TAKSİR SAYILIR MI?

Sürücünün U dönüşü yapılamaz levhasının bulunduğu yolda U dönüşü yaparken kazaya sebebiyet verdiği durumda hakkında bilinçli taksir hükümleri uygulanır. Zira sürücü u dönüşü yapmanın tehlikeli olduğunu biliyor ancak öngörülen neticeye istemeden kural ihlali yaparak sebep olmuştur. Türk Ceza Kanununda suçun manevi unsuru kast veya taksir olarak tanımlanır. Kişinin bile isteye neticeye sebebiyet vermesi durumu kast, bilerek ancak istemeden yani sonucu öngörerek ancak olmayacağına inanarak işlemesi durumunda taksir söz konusu olur. Somut olayda ise sürücünün levhayı görmesine rağmen buna dikkat etmeyerek U dönüşü yaptığı dikkate alınacak olursa, tehlikeyi bilerek ancak kötü bir olayla sonuçlanmayacağına inanarak hatta şansına güvenerek bu kurala uymadığı bu nedenle de bilinçli taksir ile kazaya sebebiyet verdiği açıktır.

YARGITAY KARARI

Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın idaresindeki araç ile gece vakti, aydınlatmalı yolda, meskun mahalde seyir halinde iken, sürücünün olay yeri kontrolsüz kavşağa geldiğinde, kavşak aralığındaki “U dönüşü yapılamaz” trafik işaret levhasına rağmen U dönüşü yapmak istediği sırada, seyrine göre sağ taraftan kavşağa giren katılan idaresindeki motosiklet ile kavşak içinde çarpıştığı ve şikayetçi olan bir kişinin nitelikli, bir kişinin ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına asli kusurlu olarak neden olduğu olayda; sürücünün idaresindeki otomobille seyir halindeyken, trafik kurallarını dikkate almayarak, yasak levhasına rağmen U dönüşü yaparak kazaya neden olan sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve bu nedenle cezasında TCK’nın 22/3. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden CMUK 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 14.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sohbet aç
1
Merhaba. Size nasıl yardımcı olabilirim?