KEFALET SÜRECİ İLE EŞİN RIZASI ARASINDAKİ İLİŞKİ NEDİR?

Eşin rızası alınmadan kefalet verilir mi?

Eşin açık rızası bulunmadıkça kişinin icra kefili olması mümkün değildir. Ayrıca icra kefalet sözleşmesine dayanılarak verilen taahhüt de geçersiz sayılmalıdır. Bu nedenle bir itiraz yapılırsa sayılan hususlar bakımından geçerlilik tartışması gündeme gelecektir. Bu konudaki Yargıtay uygulaması da şu şekildedir:

İTİRAZ EDEN: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
KONUNUN ANLATIMI: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık …’nın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin. İcra Ceza Mahkemesinin 23.11.2018 tarihli ve 2018/117 Esas, 2018/141 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde, dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının belirtilmemesi karşısında, sanığın icra kefilliğinin ve icra kefalet sözleşmesine dayanılarak verilen taahhüdün geçersiz olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, . 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenilmesi T.C. … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.12.2019 tarihli yazılı istemleri ile ihbar olunmakla, anılan kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2019 tarihli tebliğnamesiyle ilgili dosya Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ: Yapılan incelemede, Yüksek Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından, kanun yararına bozma istemine konu olan … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararı yerine, sehven kanun yararına bozma konusu yapılmayan … İcra Ceza Mahkemesinin 23.11.2018 tarihli 117-141 sayılı kararının incelenerek kanun yararına bozulduğu anlaşılmış, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin anılan kararına karşı bu nedenle itiraz edilmesi zorunluluğu doğmuştur.

Sonuç ve İstem

SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
1) İTİRAZIMIZIN KABULÜ ile Yüksek Dairenizin, 21.01.2020 tarihli ve 2019/14099 Esas, 2020/419 Karar sayılı İLAMININ KALDIRILMASI,
2) … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararının incelenerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verilmesi,
3) Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, 5271 sayılı CMK’nin 308. maddesi uyarınca itirazen arz ve talep olunur.
İsteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/03/2020 tarih ve 2019/123457 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
2-Dairemizin 21.01.2020 gün ve 2019/14099 Esas, 2020/419 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 05/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bu konudaki ayrıntılar ve daha fazla bilgi için iletişime geçebilirsiniz.

Sohbet aç
1
Merhaba. Size nasıl yardımcı olabilirim?