NÜFUS İŞLEMLERİNDE OLUŞAN HATALAR NEREDE DÜZELTİLİR?

Nüfus işlemleri normalde adli yargının görev alanına girmekle birlikte sehven yapılan hataları düzeltmek idari işlem niteliğinde olduğundan idari yargının görevidir. Bu nedenle nüfus işlemleri adli yargıda değil idari yargıda görülecektir. Bu konuda idari yargının görevli kılındığı kararı Uyuşmazlık Mahkemesince verilmiştir. Kararın tamamı için;

Nüfus İşlemlerine dair Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesi şöyledir:

             “1. (Değişik: 10/6/1994 – 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

             a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

             b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları

             c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

             2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.”

          6. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 39. maddesi şöyledir:

             “Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz.”

          7. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde;

              -Aile: Aynı soydan olup, bir aile sıra numarası altında kayıtlı olan kişiler ile onların eş

ve çocuklarını,

              -Aile kütüğü: Nüfus olaylarına ilişkin kayıtların kâğıt veya elektronik ortamda tutulduğu kütüğü,

              – Bakanlık: İçişleri Bakanlığını,

              – Genel Müdürlük: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünü,

              – İl müdürlüğü: İl nüfus ve vatandaşlık müdürlüğünü,

              – Nüfus müdürlüğü: İlçe nüfus müdürlüğünü,

              – Dayanak belgesi: Aile kütüğüne işlenen nüfus olaylarının dayanağı olan form, tutanak, mahkeme kararı, noter senedi, doğum veya ölüm raporu gibi resmî belgeler ile bunların yedeklerini,

              – Nüfus kaydı: Aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgileri,

              – Nüfus olayı: Doğum, ölüm, evlenme, boşanma, evlât edinme, tanıma, kayıt düzeltme,

soybağının düzeltilmesi, gaiplik gibi kişisel durumlarda değişiklik meydana getiren olayı,

                 ifade ettiği belirtilmiştir.

          8.5490 sayılı Kanun’un “Aile kütüklerinde bulunması gereken kişisel bilgiler” başlıklı 7. maddesi şöyledir:

              “(1) Her mahalle veya köy için ayrı aile kütüğü tutulur. Aile kütüklerinde

aşağıdaki bilgiler bulunur:

              a) Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.

              b) Kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy veya mahalle adı ile cilt, aile ve birey sıra numarası.

              c) Kişinin adı ve soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, evli kadınların önceki

soyadları.

              ç) Doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi.

              d) Evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi gibi kişisel durumda meydana gelen değişiklik veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler.

              e) Dini.

              f) Medenî hali.

              g) Yerleşim yeri adresi.

              ğ) Fotoğrafı.

              h) (Ek: 14/1/2016-6661/9 md.) Biyometrik verisi.

              ı) (Ek: 19/10/2017-7039/3 md.)Velayete ve vesayete ilişkin bilgileri.

              (Değişik son cümle: 19/10/2017-7039/3 md.) (a), (g), (ğ), (h) ve (ı) bentlerinde belirtilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulur.

              (2) Türkiye’de aile kütüğü bulunmayan ve yabancı ülkelerde oturan vatandaşlar Bakanlığın göstereceği bir nüfus müdürlüğünde açılacak aile kütüğüne kaydedilir. “

          9. 5490 sayılı Kanun’un “Kayıt düzeltilmesi” başlıklı 35. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

              “Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak

belgesine uygun olarak düzeltilir.”

          10. 5490 sayılı Kanun’un “Nüfus davaları” başlıklı 36. maddesi şöyledir:

              “(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:

              a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.

              b) (Değişik: 19/10/2017-7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir. Ad değişikliği hâlinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir.

              c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder.

              (2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip

sonuçlandırılır.”

          11. 5490 sayılı Kanun’un “Maddi hatalar” başlıklı 38. maddesi şöyledir:

              “(1) Bu Kanunun 7 nci maddesinde sayılan aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar maddî hata kapsamında değerlendirilir. Bu tür maddî hatalar Genel Müdürlükçe ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilir veya tamamlanır. “

B. Esasın İncelenmesi

          13. Raportör-Hâkim Burak Cenk İLHAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

          14. Dava; nüfus kayıtlarına sehven “S.Ş.M.” olarak yazıldığı belirtilen ismin, “S.Ş.M.” olarak düzeltilmesi istemiyle açılmıştır.

          15. 5490 sayılı Kanun hükümleri uyarınca; nüfus kaydına ilişkin kimi işlemlerin yargısal, kimi işlemlerinse idari kararlarla yapılması esası benimsenmiştir.

          16.5490 sayılı Kanun’un 35. maddesinin (1) numaralı fıkrasında (bkz. § 9); olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hataların nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltileceği ve aynı Kanun’un 38. maddesinde (bkz. § 11); aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtların maddî hata kapsamında değerlendirileceği, bu tür maddî hataların Genel Müdürlükçe ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltileceği veya tamamlanacağı yönündeki düzenlemeler dikkate alındığında davalı idarenin mevzuat ile kendisine verilmiş bir görevi zamanında ve halen yerine getirmemesi sebebiyle açılan davalarda oluşan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, değinilen mevzuat hükümleri uyarınca idari yargı mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

          17. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulduğunda; İzmir 1. İdare Mahkemesinin 02/03/2021 tarihli ve E.2021/22 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Sohbet aç
1
Merhaba. Size nasıl yardımcı olabilirim?